Sayfa İçeriği; Ataullah İskenderi Kimdir, Ataullah İskenderi Sözleri, Ataullah İskenderi Dini Sözler, Ataullah İskenderi İslami Sözler, Ataullah İskenderi Tumblr.
Ataullah İskenderi Kimdir?
Mısır’ın Akdeniz kıyısında bulunan İskenderi’ye de doğmuştur. Ben-i Cüzam kabilesine mensuptur. Dedesi Abdülkerim İskenderiye tasavvuf alanında tanınmış biriydi. Ataullah İskenderi, Şazeli tarikatının büyüklerinden ders almış daha sonra bu tarikatın üçüncü büyük şahsiyeti olmuştur.
İnsanları derinden etkileyen hitabeti, vaazı ve sohbeti birçok kesim tarafından ilgi alaka görmüştür. Eserlerinde vahdet-i vücut ile vahdet-i şühud arasında arasındaki dengeyi çok dikkatli bir şekilde işlemiştir. Sözlerini tefekkürün ve tasavvufun incelikleri ile donatan Ataullah İskenderi 19 Ekim 1309 yılında vefat etmiştir.
Ataullah İskenderi Sözleri
Allah Teâlâ kalbi kırıklarla beraberdir.
Günahkâr biri de olsan, hikmet meclislerini bırakma.
Rabb’inin rahmetinden ancak sapıtanlar ümidini keser.
Allah’ım! Beni günah işlemenin zilletinden, ibadetin izzetine ilet!
Yarabbi, beni günahın aşağılığından kurtarıp ibadetin yüceliğine erdir.
Gündüz güneşi, gece olunca batar. Kalplerin güneşi ise asla kaybolmaz.
Kul zikretmediği her vakitten dolayı kıyamet günü hasret çekip, üzülecektir.
Sen ümit kestiğin şeye karşı özgür; tamah ettiğin şeyin ise tutsak ve kölesisin.
Yarabbi, söz ve davranışlarımda Senin Peygamberin Aleyhisselama uymamı sağla!
Başlangıçlar sonuçların aynasıdır. Başlangıcı Allah ile olanın, sonucu O’na varmaktır.
Allah’ın sana lütfettiği nimetin kıymetini bilebilmen için bazan üzerine karanlıklar gelir.
Suçunu itiraf et, taatinle gururlanma. Çünkü hikmet hastanesine suçlu olanı kabul ederler.
Kalbine çer çöp korsan elbette Allah sana kızar. Haneyi viran edersen, padişah oraya girmez.
Madem ki içinde bulunduğun yer, konuştuğun kimse sana feyz vermiyor, terke mâni olan ne?
Allah’ın sana lütuflarından birisi de kendi ayıbını sana göstermesi, insanlardan ise gizlemesidir.
İlahi! Bilirsin ki saatim her ne kadar fiilen daimî değilse de muhabbet ve niyet cihetinden daimidir.
Nefsini beğenmiş bir âlimin ne ilmi olabilir ki? Nefsini beğenmeyen bir cahilin ne cehaleti olabilir ki?
Senin asıl ömrün, doğduğun günden beri olan süre değil; Allah’ı tanıyıp bildiğin günden beri geçen süredir.
Sen ey salih amellerini mahveden, Allah sana yoksulluk vermişse sen O’na sığınasın ve O’na teslim olasın diyedir.
Kalp denilen şey beden tarlasında dikilmiş bir fidandır. İbadet suları ile sulanacak olursa, yeşerir ve meyve verir.
Başlangıçlar, nihayetlerin tecelli ettiği yerlerdir. Kimin bidayet ve başlangıcı Allah’la olursa, nihayeti de O’nunla, O’na doğru olur.
Asıl arkadaşın, senin aybını bildiği halde sana arkadaşlık edendir ki o da kerem sahibi Mevlâ’ndan başkası değildir.
Bu fani dünya, Allah’ın “arazisi”, sen de onun işçisisin! İş ise O’na kulluk etmekten ibarettir. Ücreti de cennetten başka bir şey değildir.
Dünya ‘Dârü’l-Ahzân’dır. Yani, üzüntüler yurdudur. Bir lezzet tattırsa bin elem takar, bir üzüm tanesi yedirse yüz tokat vurur.
Nefesler Hak Teâlâ’nın biçtiği kaderin zarflarıdır. Her bir nefeste nimet, belâ, tâat ve mâsiyetten her ne takdir olunmuşsa, elbette onu Cenab-ı Hak ortaya çıkaracaktır.
Sana samimi ve ciddi olmak, gönlü mahzun, kırık ve mütevazı olmak yaraşır. İşte o zaman tövben tövbe olur. Allah da kederini sevince, tevazuunu haysiyet ve şerefe, karanlıklarını nura ve kalbindeki perdelerini de kalbî keşiflere dönüştürür.
Kendi varlığının tohumunu bilinmezlik toprağına göm yani adsız sansız ol. Çünkü toprağa karışıp kaybolmayan tohum yeşerse de fayda vermez.
Ebedi alemin hazırlıklarını bir yana bırakıp da şu fani dünyanın meselelerine takılıp kalan kimse, kendisine göz dikmiş bir aslanla karşılaşan, fakat dikkatini aslana verecek yerde kendisini ısıran bir pireyi yakalamaya koyulan adama benzer!
Sevgiliden bir karşılık bekleyen veya onu bir maksatla seven, seven değildir. Gerçek seven senden bir şey bekleyen değil, senin uğrunda her şeyini harcayandır.
İnsanlar yaşamak için ihtiyaç duydukları yiyecekleri, günü geldiğinde kullanmak üzere yığarken, senin sana zarar verecek olan günahları biriktirmen cahillik olarak sana yeter de artar.
Dünyanın misali ancak yılan gibidir. Dokunuşu yumuşak ama Zehir’i öldürücüdür. Öyleyse dünyadan ve onun hoşa giden süslerinden yüz çevir. Ondan ayrılacağını bildiysen üzüntünü terk et. Onu elde etmekten sakın. Çünkü dünyalık ile sevinen mekruha düşer.
