Bu yazımızda Bartın Gezilecek Yerler, Bartın Yaylaları, Bartın Mağaraları, Bartın Şelaleleri, Bartın Meşhur Yemekleri, Bartın Kanyonları, Bartın Camii ve Türbeleri ve Bartın Şivesi hakkında sizlere çok özel ve kapsamlı bir gezi rehberi hazırladık. Sizler için gittik, gördük ve ve anlattık. Keyifle okumanız dileğiyle…
Bartın Hakkında Genel Bilgiler
Bartın Gezilecek Yerler- Bartın, günümüzde Türkiye’nin Batı Karadeniz Bölgesi’nde yer alan bir ildir. Bartın’ın ilk sahiplerinin M.Ö. 14.yy. da Gaskalar ve M.Ö. 13.yy. da Hititler olduğu kabul edilmektedir. Milâttan önce 279’da Pontus Krallığına, 70 yıllarında Roma idaresine geçen Bartın, Milâttan sonra 395’te Bizans sınırları içinde yer aldı. 1204’te Trabzon Rum İmparatorluğu’nda kalmış ise de 1261’de tekrar Bizans’ın eline geçmiş ve Fatih’in 1461’de Amasra’yı fethiyle kesin olarak Osmanlı topraklarına katılmıştır.
Batı Karadeniz bölgesinin, 410 53′ kuzey enlemi ile 320 45′ doğu boylamı arasında yer alır. Kuzeyini 59 km’lik sahil şeridiyle Karadeniz çevrelerken, doğuda Kastamonu, doğu ve güneyde Karabük, batıda ise Zonguldak illeriyle komşudur. Yüzölçümü 2143 km2’dir. İl merkezinin rakımı 25 m’dir.
Bartın adını, antik çağlarda “Parthenios” adıyla anılan, kentin içinden geçen ırmaktan alır. Yunan mitolojisinde “Sular Tanrısı” olarak bilinen Parthenios, “Muhteşem Akan Su” anlamına gelir. İlk sahipleri Gaskalar’dan sonra birçok medeniyetin yaşadığı Bartın’da Roma, Bizans, Ceneviz ve Osmanlı dönemlerinin izlerini taşıyan Sesamos (Amasra), Erythinoi (Çakraz) ve Kromna (Tekkeönü) antik kentlerinin izlerine rastlanır. Bartın, arkeolojik, etnografik ve folklorik seçkin bir mirası günümüze kadar taşımayı başarmış.
Bartın, 100-300 yıllık camileri, kilise binası, köprüleri, hanları, hamamları ile yakın tarihin en güzel örneklerinden bölümler sunar. Özgün mimariyle yapılmış ahşap Bartın Evleri görülmeye değer. Geleneksel “Galla Bazarı”, köylülerin ürettikleri taze sebze ve meyvelerle her dem doğal beslenmek isteyenlere haftada iki gün (Salı ve Cuma) hizmet vermekte.
Yüzyılların desenlerini gümüş pırıltılı ışıklarla yansıtan tel kırma ve yazmalar, Bartın’a özgü el sanatlarından sadece birkaçıdır. Seçkin yemeklerden oluşan yöre mutfağıyla, çilek festivali gibi tarihi, kültürel ve folklorik değerleri ve doğal güzellikleriyle Bartın, adeta bir cennet köşesi…
Bartın Gezilecek Yerler
Bartın gezilecek yerlerde listemizin ilk başında Bartın’ın Merkez’inde yer alan Kemal Samancıoğlu Etnografya Müzesi var. Batı Karadeniz’in incisi Bartın’ı sizler için gezdik, gördük ve anlattık.
Kemal Samancıoğlu Etnografya Müzesi
Bartın’ın eski belediye başkanlarından Kemal Samancıoğlu’nun doğup yaşadığı tarihi ahşap ev, günümüzde etnografya müzesi olarak hizmet vermektedir. Müzede Kemal Samancıoğlu’nun eşyalarının yanı sıra Bartınlı ailelerin bağışladığı yaklaşık 700 etnografik eser bulunmaktadır.
Bartın’daki geleneksel ahşap evlerin güzel bir örneği olan yapı, birçok ziyaretçi tarafından gezilmektedir.
Bartın Camileri ve Türbeleri
Tarihi Şadırvan Camii
Tarihi Şadırvan Camii’nin 1903-1905 yıllarında halktan toplanan paralarla yaptırıldığı söylenmektedir. Şerefesindeki kitabesinden minarenin 1913 yılında yapıldığı bilinmektedir. Planı dikdörtgen olup, duvarları köşelerde kesme taş, diğer kısımları tuğla ve moloz taştan harçla yapılmıştır. Camii de toplam kırk pencere mevcut olup, iç mekânı gayet ferahtır. Camii’nin dış avlusunda içinde çeşmesi bulunan şadırvanda bulunmaktadır. Camii ismini bu şadırvandan almıştır. Şadırvan, 1912 yılında Karakaşoğlu Hacı Arif Kaptan tarafından yaptırılmıştır. Yuvarlak sekiz mermer sütun tarafından taşınan, 5,5 metre çapında bir kubbesi bulunmaktadır. Her bir sütunun yüksekliği 2,47 metredir. Abdest almak için kullanılan su 12 köşeli, 1,25 metre derinliğindeki mermer havuzdan gelmektedir. 1949 yılında kentin kaliteli içme suyu olan Kavşak Suyunun bu anıt çeşmeden akıtılması, şadırvanı Kavşak Suyu tesislerinin sembolü yapmıştır.
İbrahimpaşa Camii (Orta Camii)
Bartın çarşısının tam ortasında yer almaktadır. Bosna Valisi İbrahim Paşa tarafından yaptırılmıştır. Yapım yılı bilinmemekle birlikte 150 yıllık bir geçmişe sahip olduğu tahmin edilmektedir, 1864 ve 1897 yıllarında iki yangın geçirdiği, 1898 yılında yeniden yaptırılarak 1901 yılında ibadete açıldığı bilinmektedir. 1968 yılında deprem sonrası tamir görmüştür. 12’si büyük kubbenin etrafında olmak üzere 32 pencerelidir.
Kare planlı, tek kubbeli ve tek minarelidir. Ana malzeme; köşelerde blok kesme taş, diğer kısımları moloz taştır. Altında 11 adet dükkân bulunmaktadır.
Hz. Ebu Derda Türbesi
Hz. Ebu Derda R.A. Türbesi, Bartın ili Merkezde Türbe Yolu Caddesi üzerinde, halk tarafından İmam-Hatip diye adlandırılan (Eski İmam Hatip Lisesinin o bölgede olması nedeniyle) bölgede bulunmaktadır. Bölge halkı tarafından edinilen bilgilere göre türbenin yaz aylarında sünnet merasimlerinden önce mutlaka ziyaret edildiği, yerli ve yabancı birçok turistin uğrak noktası olduğu biliniyor. Türbe iç avlusunda küçük bir cami ve kavşak suyunun aktığı çeşmeler mevcut. Kavşak suyu Bartın halkı tarafından yıllardır güvenle içilen bir kaynak suyu.
Hz. Ebu Derda Kimdir?
Hz.Peygamberimiz (s.a.v.)’in sancaktarı Ebu’d-Derda Hazretleri adına manevî makam olarak hazırlanmıştır. Ebu’d-Derda Hazretlerinin Şam’da vefat ettiği ve kabrinin de Şam’da bulunduğu bilgileri kaynaklarda belirtilmektedir. Ancak yine tarihî kaynaklarda geçtiğine göre İstanbul’un kuşatılması sırasında bu bölgeden geçerken Bartın’da bir süre kalan Ebu’d-Derda Hazretlerinin hatırasına manevi bir makam olarak kabul edilen konakladığı yere sonradan bir türbe yapıldığıdır.
Şimşirli Baba Camii ve Türbesi
Ulus İlçesi’nin Kalecik Köyü’ndedir. Yapım tarihi bilinmemekte; Şimşirli Baba tarafından bir gecede yapıldığı rivayet edilmektedir. Caminin yanında Şimşirli Baba’nın mezarı, Akşemseddin’in babası Hamza Efendi’nin mezarı ve soğuk suya haiz Akşemseddin Çeşmesi bulunmaktadır. Söylentilere göre Şimşirli Baba, geçimini sahibi olduğu tek inekten elde ettiği süt ürünlerinin takasıyla sağlardı. Bol olan sütün kaynağı aslında yörede yaşayan geyiklerdi. Ayrıca, Şimşirli Baba, bir gecede yaptığı bu caminin malzemesini de aynı gece geyiklerle taşımıştı.
Şimşirli Baba Camii ve imareti, bu ilginç öykü dolayısıyla kutsal sayılmakta ve özellikle burayı ziyaret eden genç annelerin doğum sonrası az olan sütlerinin artacağına inanılmaktadır. Günümüzde, cami ve imaret, her yıl Recep, Şaban ve Ramazan aylarında onbinlerce kişi tarafından ziyaret edilmektedir. Özellikle, Recep ayının 1. haftasında (Regaip Kandili’ni müteakip) ilk cuma günü akşamı, büyük kutlamalara sahne olmaktadır.
Akçamescit Köyü-Tekke Baba Türbesi
Tekke Baba türbesi Bartın ilinin Merkez ilçesine bağlı bir köy olan Akçamescit Köyünde yer almaktadır. Burada kimin yattığı bilinmemektedir. Ancak eski zamanlarda türbenin birçok ziyaretçisi olduğu, türbe etrafında kurban ve adakların kesildiği rivayet edilmektedir. Türbenin çevresinde üzerinde eski yazılar olan mezar taşları bulunmaktadır. Köyün adı ise, köyde bulunan 1794 yapımı, beyaz boyalı camiden gelmektedir. Bu camii etrafında çok eski mezar taşları bulunmaktadır. Cami önemli gün ve gecelerde ibadete açıktır. Köy halkı tarafından bu mezarlıkta devlet ricalinden önemli kişilerin yattığı söylenmektedir.
Yağmur Duasının Yapıldığı Yer-Babataş Türbesi
Gaffar mahallesi, Bartın Merkez’e yaklaşık 8 km mesafe de yer almaktadır. Köyün Pinyanlar mevkiinde bulunan türbe, genellikle yağmur dualarının yapıldığı bir yer olması sebebi ile önem arz etmektedir. Köy halkına göre burada bir veli zatın yattığı düşünülmektedir. En kurak zamanlarda bile türbenin olduğu düşünülen yerde ki çamur ’un kurumadığı ve burada ki çamur ‘un baş ağrılarına iyi geldiği bilinmektedir.
Bartın Yemek Yenecek Yerler
Yalı Mevkii
Eski Bartın Otogarının bu mevkide kurulmuş olmasından dolayı Eski Otogar mevkii olarak ta bilinir. Bartın Irmağı’nın hemen yanı başında yer alan bölgeyi uzunca bir cadde keser, cadde üzerinde kafeler, restoranlar, fırınlar, çay bahçeleri, oyun parkları ve eğlence alanları mevcuttur. Bu bölge yaz aylarında oldukça yerli ve yabancı turist çekmektedir. Eğer yolunuz buraya düşerse hemen yanı başında akan Bartın Irmağı üzerinde bulunan tarihi kayıklarla, ırmak turu yapabilirsiniz.
Gazhane Kültür Parkı
Kocaçay ve Kocanaz Çayı şehir merkezindeki Gazhane Burnu’nda birleşerek Bartın Irmağı’nı oluşturur. 14 km akarak Karadeniz’e ulaşan Irmak, düşük akış hızından dolayı tekne turlarına müsaittir. Üstünde taşımacılık yapılan tek ırmaktır. Ayrıca ırmak üzerinden tekneyle Çağlayan’a ulaşılabilir. Eskiden bu bölgede bulunan Gaz Deposundan dolayı bu parkın adı gazhane olarak anılmıştır. Buranın alt kısmında eskiden tersane olduğu bilinmektedir. Şimdilerde ise burası kültür ve sanat etkinliklerinin yapıldığı bir yer haline getirilmiştir. Park içinde çay içme mekanları, amfi, tiyatro sahnesi gibi birçok etkinlik alanları göze çarpmaktadır.
Çağlayan-Su Değirmeni
Bartın-Amasra karayolu üzerinde, Karaçay Deresi’nin Kocaçay’a ulaştığı alandadır. Bentlerin eski değirmene su taşıdığı, ağaçların doğal bir güzellik sergilediği bu alanda piknik yapmak, bir yandan çayda yüzerek serinlemek ya da olta ile balık avlamak olasıdır. Burası özellikle hafta sonu piknik yapmak isteyen vatandaşların uğrak noktasıdır.
Balamba Tabiat Parkı
Bartın- Karabük yolu üzerinde 1. Km de yer alan Balamba Tabiat Parkı 13105 hektar büyüklüğünde olup, kent merkezine yakınlığı, doğal dokusuyla halkımızın doğa ve mesire yeri ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Kente en yakın mesire ve piknik alanı olması sebebiyle hafta sonları yoğun ilgi görmektedir.
Bartın Plajları
İnkumu Plajı
Bartın il merkezine 15 km uzaklıkta ve kuzeyde, Batı Karadeniz’in eşsiz güzelliklerine sahip bulunan bir turizm ve sahil cennetidir. Kıyı şeridi uzunluğu yaklaşık 3 km’dir. Batı Karedeniz bölgesinin yazın en çok turist çeken yerlerinden birisidir. Bölgenin Ankara’ya en yakın deniz konumunda olmasından dolayı yerli turistin çoğu Ankara ilinden buraya gelmektedir. Yazın bazı günlerinde arabanıza park yeri bulmak bir hayli zordur. Kışın inkumu’n da çok az kişi yaşamakla beraber, genellikle otellerin ve apartların çok olduğu bir yerdir.
Güzelcehisar Plajı ve Lav Sütunları
Bartın’a 17 km uzaklıktaki Plaj, Bartın’ın en iyi plajlarından biridir. 80 milyon yıllık lav sütunlarıyla ilgi çeken bölgede, kamp olanağı da mevcuttur. Güzelcehisar, İnkumu Plajına yakın bir bölgededir. Güzelcehisar’a giderken fındık ağaçları içinde, doğanın eşsiz güzellikleri arasında yolculuk yapmanız kaçınılmaz.
Mugada Plajı
Günübirlik yoğunluk yaşayan plajın uzunluğu 1,5 km’dir. Bartın’dan Mugada’ya 2 farklı karayolu hattından ulaşmak mümkündür. Bartın-Gözpınarı-Mugada hattı 18 km, Bartın-Güzelcehisar-Mugada hattı 20 km’dir. Mugada Plajı, 2. Dünya Savaşı esnasında olası bir düşman çıkartmasını önlemek amacıyla doğu ve batı uçlarına yerleştirilen uçaksavar bataryaları ile ilgi çekmektedir.
Bartın Şelaleleri ve Kanyonları
Ulukaya Şelalesi
Ulus – Pınarbaşı yolunun 17 km’sindedir. Drahna Kanyonu’nun yakınlarında, Ulukaya Köyü’nde bir kaya oyuğu içinden çıkan suyun oluşturduğu Şelale yaklaşık 15 metrelik yükseklikten akar. Efsaneye göre şelale suyunu tadan kişi aşk acısını unutur.
Şelale de Neler Yapabilirsiniz?
-Ulukaya Şelalesini ve kanyonunu gezebilirsiniz.
-Uluçay kenarında bulunan mesire alanında piknik yapabilirsiniz.
-Ulukaya Köyünden organik ürünler satın alabilirsiniz.
-Ulus ilçemizde bulunan Hasan Dede Camiini ve türbesini ziyaret edebilirsiniz.
-Küre Dağlarının muhteşem güzelliğinde treking yapabilir, bol bol fotoraf çekebilirsiniz.
Gölderesi Şelalesi
Kurucaşile İlçesi’nin 22 km batısında Karaman Köyü’ne 7 km uzaklıktaki şelale Çambu Şelalesi olarak da bilinir. Yaklaşık 12 km uzunluğundaki bir vadi boyunca akan Gölderesi, Çambu koyuna dökülmekte ve şelaleyi oluşturmaktadır. Şelale çevresinde trekking, motokros, dağ bisikleti turu gibi turistik ve sportif aktiviteler yapılabilmektedir.
Aksu Çayı Şelalesi
Ulus-Kumluca Beldesine 18 km. uzaklıkta, Kızıllar Köyü’nün Umar Tepesi mevkiindedir. Umar Tepesi’ni ikiye bölen Aksu Çayı, 35 metrelik bir yükseklikten düşerek takım şelalelerini oluşturmaktadır.
Drahna Vadisi
Köklü, Kozanlı, Alıçlı, Aşağıçamlı ve Yukarıdere Köyleri’nin oluşturduğu, doğal güzelliğiyle ön plana çıkan vadi, Küre Dağları Milli Parkı’nın güney bölümündedir. Kanyondan kuzey yönünde bulunan Cide’ye tarihi kalıntıların bulunduğu yürüyüş yollarıyla ulaşılabilir. Buradaki karstik kayaların hemen dibinde kurulu Aşağıçamlı Köyü, Göksu Mahallesi yol üzerinde önemli bir geçit noktasıdır. Ulus – Cide arasında Trans-Küre Geçişleri için en uygun güzergâh olan Drahna, mağaraları, kanyonları, karstik orman yapısı, yaylaları, doğal köy yaşamı ve tarihi kalıntıları ile dikkat çeker.
Karadere Kanyonu
Arıt Beldesi’ne 14 km mesafede Küre Dağları Milli Parkı içerisindedir. Yeşille kaplı U şeklinde 9 km’lik bir kanyondur. Park girişinden itibaren kanyon su kaynağına, sık ağaçlı patikada ve nehir yatağında toplam 2 saatlik yürüyüşle ulaşılabilir.
Kanyonun sonunda bir sırta çıkılmaktadır. Tepeye çıkıldıktan sonra Karadeniz görülmektedir. Kanyonun sonunda sıcaklığın yaz kış 7 derece olduğu Bacakkoptu Mağarası bulunmaktadır. Mağaradaki kaynak suyu içilebilir. Yeşil örtüyle kaplı olduğu için “Yeşil Kanyon” olarak da adlandırılmıştır.
Bartın Mağaraları
Gürcüoluk Mağarası
Mağara, Amasra’ya 12 Km. uzaklıkta, Makaracı Köyü’nün Gölleryazı mevkiindedir. Mağaraya Amasra-Çakraz karayolu üzerinde İnpiri köyünden ulaşmak mümkündür. 3 metre genişliğinde bir girişe sahip Gürcüoluk Mağarası, 4 metre yüksekliğinde toplam 15 odadan oluşur. Renkleri gri, krem ve bej arasında değişen ilginç sarkıt ve dikitleri mağarayı çekici kılmaktadır.
Sipahiler Mağarası
Sipahiler Köyü’ne 4 km uzaklıktaki mağara, yapılan araştırmalara göre ülkemizdeki en kalın sarkıt oluşumuna sahip mağaradır.
Bartın Yaylaları
Uluyayla
Ulus İlçesine 27 km uzaklıktadır. Ovacuma’da 300 metreyle başlayıp Göktepe’de 1416 metreye varan yükselti, ortalama 1000 metredir. Uluyayla, 86000 hektarlık el değmemiş bir orman varlığıdır. Yaylanın genel sahası 18.255 hektar, yayla alanını oluşturan Kalkanlı Mevkii’nin alanı ise 60 hektardır. Bitki örtüsünü, iğne ve yayvan yapraklı ağaç türleri ve yüzlerce alt flora oluşturur. Uluyayla; ormanı ve yeşili, rengarenk çiçekleri, pınarları, mağaraları ve yaban hayvanlarıyla bir doğa harikasıdır.
Ardıç Yaylası
Ulus İlçesi, Kumluca Beldesi’ne 33 km uzaklıktadır. Yaklaşık 1500 m yükseklikte yer alan yaylanın genel sahası takriben 10 hektardır. Yaylanın bitki örtüsünü; ardıç, köknar, kayın, meşe, gürgen, fındık, karaçam, sarıçam, kavak, akçaağaç, üvez, ormangülü, çobanpüskülü, yabangülü, ısırgan, ahududu, böğürtlen, çilek, ayıüzümü gibi diğer ağaç türleri ve yüzlerce alt flora oluşturur. Ardıç kuşlarının çokluğu ile tanınan yayla, yaban hayatı yönüyle de zengindir. Ardıç Yaylası, Kasım ve Nisan arasındaki 6 ayını karlar altında geçirmektedir.
Gezen Yaylası
Ardıç bölgesindeki iki yayladan birisi olan Gezen Yaylası, Ardıç Yaylası’na 8 Km uzaklıktadır. Ardıç Yaylası ile aynı özelliklere sahip olup, 2 hektar büyüklüğündedir. Yaylanın yükseltisi 1400 metredir. Gezen Yaylası’ndan 8 km uzaklıktaki Kokurdan ile Kokurdan’dan 6 km mesafedeki Turna Düzlüğü, diğer görülmeye değer yerlerdendir.
Zoni Yaylası
Arıt Beldesi’ne 10 km uzaklıkta, Arıt Dağları üzerinde ve Küre Dağları Milli Parkı sınırları içindedir. Yükseltisi 1100 metredir. Çadır kampı, trekking, foto çekimi, motokros, dağ bisikleti turu gibi turizm aktivitelerinin yapılmasına elverişlidir.
Kokurdan Yaylası
Ulus-Kumluca Beldesi’ne 45 km uzaklıktadır. Yaklaşık 1500 m yükseklikte yer alan yayla Gezen Yaylasına 7 km, Turna Düzlüğüne ise 6 km mesafededir.
KÜRE DAĞLARI MİLLİ PARKI
2000 yılında Milli park olarak ilan edilen Küre Dağları Milli Parkı, Kastamonu ve Bartın illeri sınırları içinde bulunmaktadır. Bartın merkeze 16 km, Kastamonu merkeze ise 80 km mesafedeki Park, 37.754 hektarlık bir alana sahiptir.
Küre Dağları Milli Parkı, uluslararası öneme sahip kanyonlar, boğazlar, mağaralar, şelaleler ve düdenler gibi ilginç karstik oluşumların en güzel örneklerini sergiler.
Küre Dağları Milli Parkı Avrupa’da korunması gereken 100 orman sıcak noktası içinde yer almaktadır. Park, barındırdığı 129 kuş türüyle orman kuşları bakımından “Türkiye’nin Önemli Kuş Alanları” listesinde yer almaktadır. Bunun yanında 1050 bitki türünü içermekte ve 43 tür bitki dünyada sadece burada yaşamamaktadır. Alanda 71 farklı memeli ve sürüngen türünün yaşadığı tespit edilmiştir. Ayrıca vaşak, yaban kedisi, susamuru, bozayı ve ulu geyik gibi memeli türleriyle birlikte Türkiye’de yaşayan 132 memeli türünün 30 kadarını üzerinde barındırmaktadır.
2012 yılında Pan Parks olarak ilan edilen alan, ender milli parklar arasında yer almaktadır. Milli Park içinde doğal hayata yönelik köy evlerinde pansiyon olarak konaklama imkanları oluşturulmuştur. Milli Park’ta doğa aktivitelerinde bulunmak, fotoğraf, video çekimleri yapmak için Milli Parklar Müdürlüğü’nden izin alınması ve alan kılavuzları eşliğinde gezilmesi gerekmektedir.
Meşhur “Galla Pazarı” Hakkında
Ahşap Bartın Evleri
Ahşap Bartın evleri Osmanlı’nın son zamanlarındaki modernleşme sürecindeki mimari değişimi yansıtır. Geleneksel evler genellikle iki katlı ve “Daraba” denilen ağaç çitlerle çevrili bir bahçe içindedir. “Gulluk” denilen giriş bölümü ile bahçelerdeki yürüme alanları kayrak taşlarla kaplıdır. Her bahçede taştan bir kuyu bulunur.
Geleneksel evler, özgün giyotin pencerelere sahip olup sadece merdiven ve cumbaları aydınlatanlar yuvarlak formludur.
Tel Kırma
17.yüzyıla uzanan Tel Kırma, Bartın’dan çıkan ve Bartın İşi olarak da bilinen bir el sanatıdır. Gümüş telin makas kullanılmaksızın özel bir iğneyle bez üzerine işlenmesiyle yapılır. Tel Kırma çok değerli Osmanlı desenlerini yüzyıllardır yansıtmaktadır.
Ahşap Tekne ve Yat Yapımı
Ahşap tekne ve yat yapımı geleneği, Kurucaşile’de bulunan iki balıkçı köyü olan Hisar (Tekkeönü) ve Kapısuyu’nda sürdürülmektedir.
Bölge, Osmanlı Donanmasının kalyon ihtiyaçlarını karşılayan tersaneler diyarı olarak bilinir. Yetenekli ustalar tarafından inşa edilen birçok yat ve tekne 400 yıllık geleneği yansıtmaktadır.
Taş Sac Yapımı
Kurucaşile’nin Karaman Köyü’nde sürdürülen Taş Sac yapımı, 200 yıllık tarihsel geçmişe sahiptir. Çabuk ısınma ve ısıyı hemen iletme özelliği bulunan volkanik taşlardan yapılan kızartma tavası, ekmek ve yufka sacları ile harika yemekler yapılabilir.
Bartın Galla Bazarı
Bartınlı köylü kadınların bahçelerinde yetiştirdikleri sebze ve meyveleri sattıkları bir pazardır. Pazarın adı olan Galla “karılar”dan türetilmiştir. 200 yıllık bir gelenek olan “Galla Bazarı”, Salı ve Cuma günleri kurulur.
Bartın Şivesi/Bartın Ağzı
Türkçe’nin özgün ses özelliklerine uygun olarak, sözcük sonlarında yuvarlanan ses benzeşmesi ve sözcük ortalarında ses düşmeleri Bartın ağzında yaygın olarak karşımıza çıkmaktadır. Örneğin, “geliyorum” sözcüğünün “geliyon” halini, “geliyor” sözcüğünün “geliya” halini alması gibi. Bunun yanında yine Türkçe’nin ses özellikleri doğrultusunda sözcük başında yer almayan “c, l, r” seslerinin, birer sesli harf yardımı ile kullanıldığı gözlenir. Örneğin “leğen” sözcüğü “ilyan” olarak telaffuz edilir. Bütün bunlar halk arasında dilin kullanım kolaylığı oluşturacak şekilde yoğrulmasının birer görünümüdür. Her yörede olduğu gibi Bartın’da da kendine has dil özellikleri, yerel söyleyiş ve sözcükler mevcuttur.
Bartın Şivesi
Örnek:
-Gavış gavış yağmur yavıya. (Hızlı Hızlı Yağmur Yağıyor)
-Âla gazû gibi duracaya gel de bi yardım et. (Kazık gibi duracağına, gel de yardım et)
-Geçmiş bi de garşıma kayabaşı kayabaşı konuşuya. (Karşımda dik dik konuşuyor)
-A gızım, êmanaydan fırun tepsisini al da ba götürve. (Kızım, yengen den fırın tepsisini alıp bana getiriver)
-Çapaçul herifiy tekiydin. (Yaramaz adamın Tekiydi)
-Hele şu şifretiy de yapduğına bak! (Şu asık suratlının yaptığına bak hele)
-Kafasından aşa bi naştaba su doktü. (Kafasından aşağıya bir maşrapa su döktü)
-Mancar va yiyceymi? (Mancar yemeği var yer misin?)
Bartın’ın Meşhur Yemekleri
-Pampum Çorbası
-İncir Doldurması
-Tavuklu Börek
-Yumurtalı Isbut
-Kaşık Helvası
-Mancar Dolması
-Bal Kabağı Böreği
Bunları Yapmadan Dönme
Kavşak Suyu ve Çay içmeden,
Ahşap Bartın Evi Görmeden,
Dünyada tek olan Kuşkayası Yol Anıtı’nı ziyaret etmeden,
Gürcüoluk Mağarası’na uğramadan,
Balık ve Salata yemeden,
Tel Kırma satın almadan.
Meşhur Bartın Ağdası Tatmadan
Manda Yoğurdu Yemeden
Galla pazarına uğrayıp, organik ürünler almadan
