Tıpta Kullanılan Bulaşıcı Hastalık Terimleri

Tıpta Kullanılan Bulaşıcı Hastalık Terimleri

Arama Motorlarında insanlar Koronavirüs’ten ve Bulaşıcı Hastalıklardan korunmak için sağlıklı ve doğru olmayan bilgilere erişiyorlar. Bizlerde bu haberimizde sizlerin daha doğru bilgilere ulaşmanızı sağlayacak Tıpta Kullanılan Bulaşıcı Hastalık Terimleri’ni derledik. Sağlıkla Kalın…

Tıpta Kullanılan Bulaşıcı Hastalık Terimleri

Atak Hızı (AH): Daha çok salgın durumlarında, bulaşıcı hastalıklar için hesaplanan bir çeşit insidans hızıdır. Belirli bir süre içinde saptanan bulaşıcı hastalık vaka sayısının, o hastalığa duyarlı kişi sayısına (risk altındaki toplum) bölünmesi ile elde edilir. Nüfusun büyüklüğüne göre yüzde, binde veya yüzbindenüfus başına olarak ifade edilir.

Bildirim: Sağlık otoritesi tarafından belirlenen formlar veya sistemler yardımı ile tanı koyan hekimler tarafından vaka tanımlarına uyan şüpheli, olası veya kesin tanı konulan vakaların 24 saat süre içinde bildirilmesi işlemidir.

Birincil (indeks)/ikincil vakalar: Bir toplulukta (aile, okul, bir coğrafi bölgede yaşayanlar gibi) bir hastalığın topluma yayılmasına yol açan ilk vakadır. İndeks vaka diğer kişiler için enfeksiyon kaynağı olabileceği için önemlidir. Ayrıca salgın incelemelerinde salgının kaynağının bulunması ve gereken önlemlerin hızla alınması için bu vakanın tespit edilmesi gereklidir. Bu kişi ile temas eden ya da ilişkili olup hastalananlar ikincil vaka olarak adlandırılır.

Bulaşma: Doğrudan veya dolaylı olarak bir enfeksiyöz etkenin herhangi bir mekanizma ile başka bir konağa ulaşmasıdır.

Bulaşıcı Hastalık: Bir mikroorganizma veya onun toksik ürünlerine bağlı olarak ortaya çıkan hastalıktır. Etkenin, bir enfekte kişiden, hayvandan veya rezervuardan; hayvan konak, vektör veya cansız çevre aracılığıyla, doğrudan veya dolaylı olarak bir duyarlı konağa geçişiyle oluşur.

Bulaşma Yolları: Enfeksiyon etkeninin bir kaynaktan duyarlı konağa bulaşma yoludur. Enfeksiyöz etkenin duyarlı konağa geçişi doğrudan ya da dolaylı yolla olmaktadır;

-Doğrudan Bulaşma: Enfekte kişinin, duyarlı kişi (konakçı) ve kontamine vücut sıvıları ile doğrudan teması sonucu oluşan bulaşma şeklidir. Hiçbir ara bulaşma yolu yoktur. Cinsel ilişki, cinsel öpüşme ve kan nakli, doğrudan bulaşmaya örnektir.

-Dolaylı Bulaşma: Mikroorganizmanın konakçıya bir aracı vasıtası ile bulaşmasıdır. Bu aracılar canlı olmayan cisimler, vektörler, hava, su, gıda ve cerrahi aletler olabilir.

Duyarlı Kişi: Bir mikroorganizma ile enfekte olma olasılığı olan kişidir.

Eliminasyon: Bir hastalığın bölgesel olarak (yerli) bulaşmasının sona ermesidir. Enfeksiyon etkeni yeryüzünden yok edilemese bile neden olduğu hastalığın görülmemesinin sağlanmasıdır. Ülkemizde kızamık eliminasyonu programı uygulanmaktadır.

Endemi: Bir enfeksiyon etkeninin veya hastalığın belirli bir coğrafyada veya toplulukta sürekli görülmesi durumudur. O bölgede veya toplumda hastalığın alışılmış bir prevalans hızının olması da genellikle endemik olduğu anlamına gelir.

Enfeksiyon: Bir organizmanın bir konakçıda (insan, hayvan, artropod) yerleşmesi, çoğalması ve genellikle bir immün yanıt oluşturmasıdır. Enfekte bir kişide klinik bir hastalık tablosu oluşabilir veya oluşmayabilir.

Epidemiyolojik Bağlantı: Hastalık için bilinen inkübasyon dönemi içinde, her hastalık için değişebilecek aşağıdaki altı kriterden birisi veya birkaçının bulunması ile tanımlanır.

-İnsandan insana bulaşma: Laboratuvar tarafından doğrulanmış bir kesin insan vakası ile enfeksiyonun bulaşma olasılığı olacak şekilde temas etmek,

-Hayvandan insana bulaşma: Laboratuvar tarafından doğrulanmış bir enfeksiyon ya da kolonizasyon saptanan bir hayvan ile enfeksiyonun bulaşma olasılığı olacak şekilde temas etmek,

-Ortak bir kaynağa maruz kalmak: Aynı ortak enfeksiyon kaynağı ya da aracına maruz kalmak,

-Kontamine olmuş bir gıdaya ya da içme suyuna maruz kalmak: Laboratuvar tarafından kontamine olduğu doğrulanmış bir gıdayı ya da içme suyunu tüketmek veya laboratuvar tarafından doğrulanmış bir enfeksiyon ya da kolonizasyon bulunduğu saptanan bir hayvansal ürünü tüketmek,

-Çevresel bir etkene maruz kalmak: Laboratuvar tarafından kontamine olduğu doğrulanmış bir çevresel kaynağa maruz kalmak, temas etmek ya da bu şekilde kontamine olmuş bir suda yıkanmak,

-Laboratuvarda maruz kalmak: Etkene maruz kalma riski bulunan bir laboratuvarda çalışıyor ya da çalışmış olmak,

Bir kişinin “epidemiyolojik olarak bağlantılı” kabul edilebilmesi için; enfeksiyon zincirinde en az bir tane laboratuvar tarafından doğrulanmış kesin vaka bulunuyor olmalıdır.

Fekal-oral yolla ya da hava yoluyla bulaşan enfeksiyonlarla ilişkili bir salgın durumunda: Bir vakanın epidemiyolojik olarak bağlantılı” kabul edilebilmesi için “enfeksiyon zinciri”nin bulunduğunun ispatlanması zorunlu değildir.

Epidemiyolojik Kriterler: Epidemiyolojik bağlantının kurulabildiği durumlarda hastalıkla ilgili olarak kullanılan ve hastalığın bazı epidemiyolojik özelliklerini açıklamak için kullanılan kriterlerdir.

Eradikasyon: Bir enfeksiyon etkeninin dünya genelinde tamamen kalıcı olarak sona ermesidir. Eradikasyon mutlak bir durum olup ya “hep” ya da “hiç” anlamına gelir. Hastalığın etkeni ile birlikte yeryüzünden tamamen yok edilmesidir (Örneğin; çiçek hastalığı).

İhbar: Bazı vakaların şüpheli, olası veya kesin tanı konulması durumunda normal bildirimi beklemeden telefon ile ilgili sağlık birimlerine bildirim yapılması olayıdır.

İnkübasyon Süresi: Bir enfeksiyon etkeninin, vücuda girişinden hastalık belirtilerinin ortaya çıkmasına kadar geçen süredir.

Kaynak: Bir enfeksiyon etkenini konakçıya ileten gıda, nesne, hayvan veya insandır.

Kümelenme: Belli bir yer ve zaman diliminde, vaka sayısının beklenenden fazla olması veya beklenen sayıda olsa bile, benzer özellikte olay veya vakaların birikmesidir.

Pandemi: Bir hastalığın, enfeksiyon etmeninin veya sağlıkla ilgili bir sorunun çeşitli ülkelerde veya bir kıtada yayılması, hatta tüm dünya gibi çok geniş bir alanda yayılım göstermesidir. Nüfusun önemli bir bölümünü etkilemektedir.

Patojenite: Bir enfeksiyöz etkenin duyarlı bir konakta hastalık oluşturma yeteneğidir.

Rezervuar: Bulaşıcı bir etkenin yaşayabildiği, gelişebildiği veya çoğalabildiği insan, hayvan ya da çevredir. (Örneğin; tatlısu gölleri Legionella bakterileri için, küçük kemiriciler Borrelia türleri için rezervuardır.)

Saha İncelemesi/Filyasyon: Saha incelemesi/filyasyon kaynağın ve etkenin belirlenmesine yönelik çalışma yapılması ve/veya temaslılar dahil koruma ve kontrol önlemlerinin alınmasıdır.

Salgın: Belirli bir alanda, belirli bir grup insan arasında, belirli bir süre boyunca beklenenden daha fazla vaka görülmesidir. Bununla beraber, salgın potansiyeli olan epidemiyolojik olarak bağlantılı iki veya daha fazla vaka ya da yeni görülen/elimine edilmiş veya eradike edilmiş hastalığa ait tek bir vaka da salgın olarak değerlendirilmektedir. Çiçek, vahşi Polio virüsüne bağlı Poliomyelit gibi bazı hastalıklarda tek vaka görülmesi bile salgın olarak kabul edilir.

Salgın İncelemesi: Salgın olarak tanımlanmış bir olayın kaynağının, etkeninin, bulaşma yolunun bulunması, gerekli halk sağlığı önlemlerinin alınması ve ileride oluşabilecek benzer salgınların önlenmesi gibi amaçlarla epidemiyolojik yöntemler kullanılarak araştırılmasıdır.

Sanitasyon: Bir çevresel ortamdaki mikrobiyal kolonizasyonu halk sağlığı açısından kabul edilebilir düzeylere indirme veya ortadan kaldırmadır.

Sekonder Atak Hızı: Birincil vakanın temaslıları arasındaki yeni vakaların yüzdesi olarak tanımlanır.

Sporadik Vaka: Vakaların düzensiz, tesadüfi olarak zaman zaman ve genellikle nadir olarak görülmesidir. Vakalar az sayıda ve gerek zaman gerekse yer olarak birbirlerinden oldukça uzaktır. Ancak sporadik vakalar, şartlar uygun olursa bir salgının başlangıç vakası da olabilir.

Temaslı Kişi: Enfekte bir kişi, hayvan veya çevreyle, o enfeksiyonu edinme olasılığına yol açan bir epidemiyolojik ilişkisi olmuş kişidir.

Vaka: Bildirim, sürveyans amaçları veya salgın için yapılmış bir vaka tanımı ile uyumlu bir hastalığa ya da sağlık sorununa sahip kişidir.

Bildirim, sürveyans veya salgın araştırması amacı için yapılmış bir vaka tanımının, geleneksel klinik tanımlamalarla aynı olması gerekli değildir.

Vaka Fatalite Hızı: Belirli bir dönemde belirli bir hastalığa yakalananlar içinden ne kadarında ölüm meydana geldiğini gösteren bir ölçüttür.

Vaka İnceleme: Kümelenme veya salgın özelliği göstermeyen durumlarda hastaya sağlık kurumunda tanı konulduktan sonra vaka inceleme formunda yer alan bilgilerin doldurularak gönderilmesi ve tanı kesinleştirmeye yönelik diğer çalışmaların yapılmasıdır.

Vaka İnceleme Formu: Vakanın bazı demografik, epidemiyolojik, klinik ve diğer özelliklerini saptamak için hazırlanıp yapılandırılmış veri toplama formudur.

Virülans: Bir enfeksiyöz etkenin, konağın dokularını invaze etme yeteneğine göre ve/veya neden olduğu hastalığın şiddetine göre; hastalık oluşturma yeteneğinin ölçüm değeridir.

Zoonoz: Hayvanlardan insanlara doğal koşullar altında geçebilen enfeksiyon hastalığıdır. Endemik (enzootik) veya epidemik (epizootik) olabilir.

Hipokrat Kimdir? Hipokrat Yemini Nasıl Ortaya Çıktı?

Bir hekimin (doktor) oğlu olan Hipokrat, belirli bir tarihten beri tıp ilmininbabası sayılmakta, böylece anılmaktadır. Tıp fakültelerini bitirip, meslek hayatına atılacak olan doktorların, ‘meslek hayatında belirli kurallara uyacaklarına, bundan şaşmayacaklarına, insan hayatını her şeyden üstün tutacaklarına’ ilişkin yeminleri bile ‘Hipokrat Yemini’ diye tanımlanır. Hipokrat M.Ö. 460 yılında, Ege’deki Kos Adası’nda doğmuştu. Eski Yunanlıların, insan vücudunun parçalanarak bilimsel inceleme ve çalışmalara konu olmasına, yani ‘teşrih’ ilmine kötü gözle bakmalarına rağmen, Hipokrat anatomi çalışmalarını o çağa göre hayli yüksek bir düzeye ulaştırmıştı. Yardımcılarının da elbirliğiyle, devri için gerçekten şaşırtıcı sayılabilecek yargılara, sonuçlara varmıştı. Her şeyden önce, hastalıklara ilişkin batıl inançlara karşı çıktı. İnsan vücudundaki hastalıkların tabiat kanunlarıyla ilişkilerini belirtti. Ona göre, hastalıkların nedeni iki gurupta sınıflandırılabilirdi:

-Mevsim ve iklimle ilgili nedenler
-Kişisel (besin sisteminin düzensizliği, yetersizliği, hareketsizlik vs. gibi)
nedenler

Hipokrat, her şeyden evvel düzenli beslenmeye önem veriyordu. Bu bakımdan sıkı, eksiksiz bir düzenin uygulanmasının şart olduğu inancındaydı. İlaçlardan ve kan alınmasından ziyade, beslenme konusunda duruyordu. Fakat gerçekten etkili ve yararlı ilaçlar hazırlamaktan da geri kalmamıştı. Bilindiği kadarıyla, tıp öğrenimini babasından sağlamıştı. Ünlü Demokritus’dan da felsefe dersleri almıştı. Bir süre gezip dolaştıktan sonra, doğduğu yer olan Kos Adası’na dönüp yerleşti. Denemelerini, çalışmalarını
orada sürdürdü.

Hipokrat hakkında en güvenilir bilgi kaynakları, iki çağdaşının (Eflatun ve Aristo) yazılı belgeleriyle, Hipokrat Külliyatı’dır. Söz konusu külliyat, bizzat Hipokrat’ın, çalışmalarıyla, üzerine eğildiği konularla ilgili olarak kaleme aldığı yazılardan meydana gelmiştir. Bu koleksiyonun en ilginç bölümlerinden biri ‘Baştaki Yaralar Üzerine’ adını taşır. Hipokrat’ın bu bölümde anlattığı bazı ameliyatlar, bugün beyin cerrahisi alanındaki uygulamalardan pek farklı değildir. Hipokrat’ın ölüm tarihi de kesinlikle bilinmeyip, 85 ile 110 yaş arasında öldüğü tahmin edilmektedir.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
harika
Harika
Tıpta Kullanılan Bulaşıcı Hastalık Terimleri

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Web Gündemi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!