En güzel yalnızlık şiirleri, yalnızlığı anlatan şiirler, ünlü şairlerin yalnızlık şiirleri, yalnızlık şiirleri uzun, ünlü yalnızlık şiirleri, unutulmaz yalnızlık şiirleri Atilla İlhan yalnızlık şiiri, Cemal Süreya yalnızlık şiiri, en güzel yalnızlık şiirleri, yalnızlar için şiirler, yalnızlık ile ilgili şiirler, yalnızlık aşk şiirleri, twitter yalnızlık şiirleri, instagram yalnızlık şiirleri, derlemesi yaparak sizler için hazırladık. Siz de en güzel yalnızlık şiirlerini okuyun ve paylaşın.
En Güzel Yalnızlık Şiirleri
Adım Yalnızlık Benim- Ahmet Selçuk İlkan
Önce seni
Sonra kendimi
Bugün de kimliğimi kaybettim
Hükümsüzdür
Bulanlar
Boşuna yorulup getirmesin yazık
Çünkü
Ahmet’i türkülere
Selçuk’u şarkılara
İlkan’ı şiirlere gömdüm artık
Bundan böyle
‘Adım yalnızlık benim
Soyadımsa ayrılık’
Yalnızlık- Necip Fazıl Kısakürek
Yalnızlık bir fenerse,
Ben de içindeki mum,
Onu, billur bir kâse
Gibi doldurur nurum.
Dışarıdan bana neler
Getirir pervaneler!
Pırıltılar, nağmeler,
Renklerle eriyorum.
Yalnızlık- Erdem Bayazıt
Bir gidip bir gelerek durmadan
Ay ışığını soluyan ey deniz ey o denizin dibi
Sonra büyüten yalnızlığını kanayan yalnızlığına kalbim gibi.
Yalnızsan Eğer-Ahmet Telli
Bir hayalet gibi kapındadır
Yalnızlık denilen şey
Ufkun kararabilir birden
İçin çölleşebilir
Kaçışın bile bir adımdır
Ya da dönüşündür kendine
Unutma
Yalnızlığa Sone- Ümit Yaşar Oğuzcan
Güneşin aksam hüzünle battığı
Karşıdaki karlı dağlar yalnız
Düşen yaprak, esen rüzgâr yalnız
İnsanda ölümün yalnızlığı
Yalnız düşünceler paramparça
Yalnız hatıralar kırık dökük
Yalnızlık zor, yalnızlık büyük
İnsanın yalnızlığı bambaşka
Dünyada yalnız olmayan ne var
Yer altında ölüler, gökte yıldız
Denizlerde yelkenliler yalnız
Ve insan yalnız tanrılar kadar
Üzerinde ümitle yaşadığımız
Dünyaya sığmıyor yalnızlığımız
Yalnızlık-Sunay Akın
Şemsiye yapımcıları
ıslanmaktan
tek kişiyi koruyacak genişlikte
kesince kumaşları
yağmur değil
yalnızlıktır yağan
Daha da hüzünlendirir her gece
kentin sokaklarını
bekçinin nefesiyle
düdüğün içinde dönen
nohut taneciğinin
yalnızlığı
Ne çok sevinirim bilseniz
bir yılan
mezarıma girerde
göğüs kafesimin kemikleri içinde
kış uykusuna
yatarsa
Yalnızlık-Atilla İlhan
Karanlığın insanı delirten bir ihtişamı vardır
Yıldızlar, aydınlık fikirler gibi
tavanda salkım salkım
bu gece dağ başları kadar
yalnızım.
Çiçekler damlıyor gecenin parmaklarından,
dudaklarımda
eski bir mektep türküsü
karanlıkta sana doğru uzanmış ellerim,
gözlerim, gözlerini arıyor durmadan;
nerdesin?
Yalnızlığı Denemek – Attila İlhan
gecenin ortasında ne işin var
yıldızlara dokunma yanarsın
bak birazdan ay da batacak
karanlık bulaşmasın ellerine
tersine döner yolunu bulamazsın
içi dışı uzay tozu yansımalar
sahi mi yalan mı anlayamazsın
bir rüya gemisi iskele sancak
dokunup geçiyor hayallerine
ağlayasın gelir ağlayamazsın
sevmek insanın yüreği kadar
küçükse büyüğünü taşıyamazsın
yalnızlığı da dene oldu olacak
nasıl yankılanır derinden derine
iyi midir kötü mü çıkaramazsın
insan insanı kendisi tamamlar
içinde başka dışında başkasın
eksikliğin fazlana elbet bulaşacak
öbürü sığacak bunun derisine
yoksa sabaha sağ çıkamazsın
Yalnızlık-Hüseyin Nihal Atsız
Yine aklımda bugün sen varsın,
Yine derdinle hayalim hasta.
Bürüsün kalbimi derdin sarsın;
Bir ümit var bu tükenmez yasta.
Bir yaram var! Ona merhem vurman,
Bir hayaldir ki gönülden taşıyor.
Ayırırken bizi yollar ve zaman,
Sana kalbim daha çok yaklaşıyor.
Nerde bilmem o geçen günlerimiz?
Artık onlar yeniden gelmeyecek.
Nerde kırlar, uzayan yol ve deniz,
O öten kuş, o güzel pembe çiçek?
Göklerin ziyneti mes’ut kuşlar
Ötüşürlerdi yağarken yağmur.
Şimdi onlarda melul olmuşlar,
Çünkü artık ne ışık var, ne de nur.
Dinledik rüzgarı sessiz sessiz
Okuyorken bize bir gamlı kitap.
Suya çizmişti gümüşten bir iz,
Yükselirken gece dağdan mehtap.
Şimdi hülyaya gömülmüş ölüyüm;
Ne gelen var, ne giden var, ne soran.
Iztırap yaylasıyım gam çölüyüm;
Esiyor sadece gönlümde boran.
Bir hayal alemi ardında; uzak,
Sisli iklimlere sürdüm, gittim.
Varlığım burda sönüp kaybolacak…
Belki ben şimdiden öldüm… Bittim…
Sonnet- Turgut Uyar
Çekemezsin bir yere sineden başka
Biliyorum günler hep böyle geçecek.
Ne akşamleyin komşu, ne bir akraba,
Ne bir dost, oturup karşılıklı içecek..
Yalnızlık sade şurda burda değil,
Düşüncede, hatırada ve dilekte.
Hangi taşı kaldırsan, nerde ‘of! ‘ çeksen,
Bir dudağı yerde, bir dudağı gökte..
Bilmem rengi nasıldır, boyu ne kadar.
Biçen her kimse yıllardır yanlış biçiyor.
Bir elbise ki, alabildiğine dar..
Nedir bir türlü sırrını anlamadık,
Kimdir bizimle böyle şaka ediyor,
Hangi cebini karıştırsan yalnızlık..
Yalnızlığın Atlası – Yılmaz Odabaşı
Hayat, çarpar ya ağırlığını camlarına evlerin, ışıklara aldanmayın, evler de yalnızlıktır, evler de…Siz çekersiniz gece büyür, gece çeker de bazen siz küçülürsünüz; geceler yalnızlıktır…
Yalnızlığın tablosunu çizer ufukta biri, atlasını yalnızlığın uzak sularda bir gemici; birileri sınırlar koyar, haritalar basar biri… Oysa harita basan bütün matbaalar suçlu, bütün silgiler yalancıdır. Haritalar yalnızlıktır…
Kaç bin ışık yıl uzağız belki de en uygar gezegene. Ay tutulursa ay orda bir yalnızlıktır.
Yalnızlıktır emzirdiğimiz göz göre göre…
Yalnızlığım-Fazıl Hüsnü Dağlarca
Ilık bir su gibidir içimdeki yalnızlığım
Yalnızlığım, ruhumda uzak bir ses gibidir.
Her sabah ufuklardan mavi şarkılar gelir,
Ve her sabah ürperir içimde yalnızlığım
Güneşim aydan sarı, yarınım dünden zorsa
Sarsın artık ömrümü tunç kandillerin isi
Üşüyen ellerimden tutmalıydı birisi,
Eğer benim gözlerim onları görmüyorsa.
Bir camın arkasında, açılıyor güllerim
Havuzum pırıl pırıl… yıkar bakışlarımı.
İşler temiz ziyalar suya nakışlarımı;
Ruhumun dünyasından eser tahayyüllerim
Rüya rüzgarlarında bir yaprak yalnızlığım
Düşüncem bir neydir ki ürperir perde perde
Belki bu mısralarım esecek gönüllerde
Fakat herkese uzak kalacak, yalnızlığım.
Biz Bu Şafak Vaktinin – Edip Cansever
Biz bu şafak vaktinin neresindeyiz
Öyle bir umut gibi gelip geçecek
Yalnızım, yalnızsın, bize kim gülümseyecek.
Yalnızlık- Orhan Veli Kanık
Bilmezler yalnız yaşamayanlar,
Nasıl korku verir sessizlik insana;
İnsan nasıl konuşur kendisiyle;
Nasıl koşar aynalara,
Bir cana hasret,
Bilmezler.
İstanbul Yalnızlığı – Ümit Yaşar Oğuzcan
Bu şehirde bir pastır yalnızlık
Bir zincirde yüzyılların bıraktığı
Yum gözlerini daha iyi göreceksin
Seni çepeçevre saran bu yalnızlığı
Bir Kayığa Biner Geceleri – Gülten Akın
Tadını, yağmura duygulanmanın
Paylaşır kuşlarla biri gizlice
Gülmesini tutamamış bir sincap
Sallanır utanç bahçesinde
Yalnız atlar yıkılır düzlerde suya özlemlerinden
Bir ben miyim yalnızlığa yenilen, sen, sen, sen
Uzun sokakların ucunda evleri
İlk denemelerden geri dönülmüştür
İtildikçe, içe durduğu bilinen
Bazı dostları yitirmeye gidilir
Yalnız atlar yıkılır düzlerde suya özlemlerinden
Bir ben miyim yalnızlığa yenilen, sen, sen, sen
Bir kayığa biner geceleri
Sığlıkta o kadın tek başına
Dua biçiminde inceltir korkuyu
Sunar içtenliksiz, tanrısına
Yalnız atlar yıkılır düzlerde suya özlemlerinden
Bir ben miyim yalnızlığa yenilen, sen, sen, sen
Yalnızlığa Dair-Cahit Sıtkı Tarancı
Can yoldaşın olmazsa olmasın
Yalnızım diye hayıflanmayasın.
Eğilmiş üstüne gökyüzü masmavi;
Bir anne şefkatine müsavi;
Üç adım ötede deniz;
Dosttur, ne öfkesi ne durgunluğu sebepsiz.
Bir derdin varsa açabilirsin ağaçlara;
Ağaç yaprak verir, sır vermez rüzgâra
Ve kış yaz,
Dalda kuş eksik olmaz.
Dağ başında duman.
Yalnızlık nedir göreceksin öldüğün zaman.
Eski Kırık Bardaklar – Turgut Uyar
İşte bu ellerimle yalnızım bu inanmazsan bak
Bu saçlarımla bu iyi giyimlerimle paralarımla
Sen varsın ya sen çoğu kez yetmiyorsun
Uzakta mısın sen misin söylemiyorsun
Bakışın mı eksik dudakların mı anlamıyorum
O adamlar geliyor aklıma karanlık iri yarı
O gemiler ipleri yelkenleri dümenleri dönük
Unuttuğum kırlangıç kuşları kırık bardaklar
Bir ahşap evde taşlıkta yaz günleri bilmesem
Bir testiden soğuk soğuk sular sızdığını bilmesem
Güç dayanırım
Bu durum tek başıma beni suçlandırıyor
İşte gör sabah akşam başucumdayım
Bakın bu ikide birde bozulan güneş
Bu durup dururken sokan yılan
Bu kırık bardaklar çöplüklerde
Aşkın şiirin ölümün en kolayına gitmek1
Caddeleri sevmediğim kadınlarda yitirdiğim
Biliyorum sebebini bir bir biliyorum
Öyle kolay kendisi kurtulması söylemesi öyle kolay
Kolaylığından sıkılıyorum
Kurtulmak elimden gelmiyor
En Güzel Yalnızlık Şiirleri Devam
Yalnızlık Paylaşılmaz- Özdemir Asaf
Yalnızlık, yaşamda bir an,
Hep yeniden başlayan…
Dışından anlaşılmaz.
Ya da kocaman bir yalan,
Kovdukça kovalayan…
Paylaşılmaz.
Bir düşün’de beni sana ayıran
Yalnızlık
Paylaşılsa yalnızlık olmaz.
Yalnızlık-Yılmaz Erdoğan
Neden gülmesin gül gibi yüzler;
Niçin ağlasın o güzel gözler;
Niye sevgiye sevimsiz sözler,
Söylenir diye şaşar ağlarım.
Su gördüğümüz reng-a-reng cicek,
Sevdalı bülbül, arı, kelebek,
Yek digerini bırakıp gidecek:
Vefasızlığa bakar ağlarım.
Solmasın dersin sümbülüm, gülüm;
Yarin elinden alacak olum;
Bütün dünyayı inletse unum;
Çaresizlikten coşar ağlarım.
Neş’e gizlenir, çöker bir melal;
Her vücud, her şey mahkûm-i zeval;
Son nefese kadar tükenmez cidal.
Tükenmez derdim sayar ağlarım.
Tek Başınalık – Ataol Behramoğlu
Ben tek başına ne yapabilirim
Diye düşündü biri
Ve hiçbir şey yapmamaya karar verdi
Ben tek başına ne yapabilirim
Diye düşündü bir öteki
Ve yalnızlığının kuytuluğuna çekildi
Ben tek başına ne yapabilirim
Diye düşündü bir üçüncü
Ve tek başına düşünmeyi sürdürdü
Ben tek başına ne yapabilirim
Diye düşündü yüzbinler
Ve tek başınalıklarını sürdürdüler
O Yalnız-Edip Cansever
O kadar ki, o yalnız
Ona ilk rastladığım bir şeydir aklım
Bir el sürer mavisini uzağa
Uzaktan daha uzağa.
Ardından Yetişir sayısızlığım.
Kuzeyde, ince bir kar dağıtımında
Çocukların oyun oynamadığı yerlerde
Bulunmaya hazır ve Eski çağlara ait bir parayım.
Akşam, soyulmuş gün ışıkları
Bölüşülmüş insan yüzü gar
Sayısız beni toplar bakışlarım
Dört güneşten biri o.
Kendimi tarif edemem
Güneşler ıslak, soluğum kalın.
Yalnızlık – Nilgün Marmara
Çok yalnızım, mutsuzum
Göründüğüm gibi değilim aslında
Karanlıklarda kaybolmuşum
Bir ışık arıyorum, bir umut arıyorum uzun zamandır
Aradıkça batıyorum karanlık kuyulara
Kimse duymuyor çığlıklarımı