Anneler Gününün Tarihçesi, Anlamı ve Önemi Nedir? Anneler Gününün Gerçek Hikayesi Nedir? Dünyada İlk Anneler Günü Ne Zaman ve Nerede Kutlandı? Anneler Günü Yazısı Uzun, Anneler Gününün Anlam ve Önemi Hakkında Yazı, Anneler Günü Neden Kutlanır? Türkiye’de İlk Anneler Günü Ne Zaman Kutlandı? sorularını sizler için araştırdık ve cevapladık. İşte Anneler Gününün Tarihçesi, Anlamı ve Önemi Nedir? sorusunun kapsamlı yanıtı:
Anneler Gününün Gerçek Hikayesi Nedir?
Hiç düşündünüz mü, anneler günü neden kutlanıyor? Anneler Günü ne zamandan beri ve ne için kutlanıyor? Anneler Günün Tarihçesi Anlamı ve Önemi Nedir? Her önemli günün belirlenmesinde olduğu gibi Anneler Gününün belirlenmesinde anlamlı bir tarihçe elbette var. İşte sizlere bu yazımızda Anneler Günü neden kutlanıyor, Anneler Günü’nün anlamı ve tarihi nedir? Gibi soruların cevaplarını vereceğiz. Bu hikaye size hiç anne olamayan bir kadının Anneler Günü için verdiği mücadeleyi anlatacak.
Önemli günler arasında belki en anlamlı olanlardan biridir anneler günü. Bize hayat veren insana armağan edilmiş çok özel bir gündür. Annelerimizi elbette her an sonsuz bir sevgiyle seviyoruz, fakat anneler gününde onları daha bir ayrı mutlu etmeye, kendilerini değerli hissetmelerine ihtiyaçları ve hakları olduğu da muhakkak. Bunun yolu bazen bir çiçek, bazen bir tebessüm, bazen bir sürpriz ziyaretten geçebilir. Ne de olsa her anne için en güzel hediye yavrusudur. Peki anneler günü kutlama geleneği nereden geliyor?
İlk Anneler Günü Ne Zaman ve Nerede Kutlandı?
Anneler Günü’nü bir kısım araştırmacılar Eski Yunan medeniyetinin mitolojik dönemlerine dayandırır. Çok tanrılı inanışlarda ilkbaharda doğanın canlanmasının verdiği mutluluğun bir işareti olarak çoğu bereket ile ilişkilendirilen tanrıçaların adına kutlamalar düzenlenirmiş. Bu kutlamaların bir şekli de Romalılarda Kibele adına devam etmiş olarak kayıtlara geçmiştir. Yani bir anlamda doğa-anaya bir teşekkür anlamında başladığı düşünülür Anneler Günü’nün.
Modern dönemde ise Anneler Günü’nün bugünkü anlamını kazanması yirminci yüzyıl başlarına denk gelir. Amerika’da, Anna Jarvis isminde bir öğretmen, genç yaşta babasını kaybetmesinden kısa bir süre sonra (üç yıl) annesini de kaybeder. 9 Mayıs 1905’te ölen annesinden sonra büyük bir üzüntüye bu kaybını telafiye çabalar. Bir çeşit yas tutma, bir çeşit anma ve manen annesini yaşatma çabasına dayanır Anneler Günü. Her yıl Mayıs ayının ikinci Pazar gününde annesinin ölümü adına bir anma düzenleyen Anna Jarvis, bu ülke çapına yaymak ister. Annesi öldükten iki yıl sonra yakın çevresini bugünün Anneler Günü olarak resmileşmesi için girişimlerde bulunmaya ikna eder.
Anneler Gününün Anlamı ve Önemi Hakkında Yazı
Kendi arkadaş çevresinde yıllarca Mayıs ayının ikinci Pazar gününde annesini anan Jarvis, projesinin peşini bırakmaz. Zamanla ona maddi anlamda da sponsor olanlar çıkar, bir giysi firması 1908’deki kutlama için destek olur mesela ve bu sene beş yüz kadar çocuk ve anne Anneler Günü etkinliğine katılır. Çiçekler ve beyaz karanfiller dağıtılır. Çünkü beyaz karanfil Jarvis’in annesinin en sevdiği çiçektir. Daha sonra bu beyaz karanfil de gelenek halini alacaktır.
Toplum nezdinde büyük ilgi ve kabul görmeye başlamasıyla bu Anneler Günü önerisi 1914’te Amerikan kongresinde kabul görerek ülke çapında kutlanan özel günler arasına alınır. Bu günü daha da resmileştirmek için Jarvis büyük bir mektuplu imza kampanyası başlatır. Bütün etkili kurum ve kişilere mektuplar yazar ve dikkatleri çekmeyi başarır. Amerikan Senatosu bu çabayı 1914’te takdir ederek resmen Anneler Günü kutlamalarını onaylar.
Anneler Günü Neden Kutlanır?
Anna Jarvis’in ölen annesine bir vefa göstergesi olarak başlattığı Anneler Günü, annelerimizin kıymetini ölmeden anlamamız için bir fırsattır. Bu kıymeti annelerimize hissettirebilmek için bugünü büyük bir ilgiyle ve özenle kutlarız. Jarvis, annesine olan vefalı evlat duruşu ile bütün dünyaya örnek bir gün bırakmıştır.
Jarvis ise bütün hayatını Anneler Günü’nün kabulüne ve yaygınlaşmasına harcamıştır. Dolayısıyla evlenmemiş ve hiçbir zaman annelik duygusunu tadamamıştır. Bu hikayenin belki en trajik yanı da budur. Üstelik Anneler Günü’nün yaygınlaştıkça Kapitalist sistem içinde bir ticaret aracına dönüşmesi karşısında da Jarvis büyük bir çaba göstermiştir. Ne var ki bunun önünü alamamıştır. Anna Jarvis, ailelere bu kadar özel bir gün kazandırmış, fakat kendisi bir aile edinemeden 1948’de seksen dört yaşında yalnız başına hayatını kaybetmiştir.
Öte yandan güzel olan her şeyin çok hızlı bir şekilde yayılma huyu vardır. Anneler Günü de kısa sürede başka ülkelere yayılmaya başlamıştır. Türkiye’ye de 1955 yılından beri Anneler Günü mayıs ayının ikinci Pazar gününde kutlanmaktadır.